Tarihte birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, dünyada eşine az rastlanan ve bütünüyle açık hava müzesi olan İznik’e hareket ediyoruz.
İlk olarak 8. yüzyılda şehri kuşatan müslüman arap ordularında sancaktar olarak görev yapan Abdülvahap Sancaktari’nin türbesinin de bulunduğu Sancaktari Tepesi'ne çıkıyoruz. Burada rehberimizden İznik tarihi hakkında bilgi alıp, fotoğraf molası verdikten sonra merkeze iniyoruz.
İznik'ten Yenişehir ve Bursa yönüne giden yolun başındaki Yenişehir Kapısı, şehir surlarının doğusundaki Lefke Kapı, Sırasıyla Osmanlı mimarisinin İznik'teki en önemli abidevi yapısı olan Yeşil Camii, Sultan I.Murad’ın annesi Nilüfer Hatun’un adına, 1388 yılında İmarethane olarak yapılan Nilüfer Hatun İmareti (günümüzdeki ismiyle İznik Müzesi) halk arasında Çarşı (Çukur) Cami diye adlandırılan İznik'te inşa edilen ilk Osmanlı camisi olan Hacı Özbek Cami, Anadolu’da ayakta kalmış tiyatroların en önemlilerinden birisi olan Antik Roma Tiyatrosu gezilerinden sonra öğle yemeği için restoranımıza geçiyoruz.
Yemek sonrası, Osmanlıların İznik’i ele geçirmesinden sonra 1331 yılında camiye çevirdikleri, Atatürk Caddesi ile Kılıçaslan Caddesi’nin kesiştiği kavşakta yer alan Ayasofya Kilisesi'ni (Ayasofya Muzesi) gezip İznik Çini Vakfı’nda yapım aşamalarını izledikten sonra, İznik Çini Atölyeleri’nde alışveriş molası veriyoruz. Dönüşte İznik Gölü manzarası eşliğinde çaylarımızı içtikten sonra İstanbul’a hareket ediyoruz.
Tarih
Fiyat
© copyright 2017 TÜM HAKKI SAKLIDIR | GİZLİLİK SÖZLEŞMESİ | HİZMET ANLAŞMASI